Van Gölü kıyısında en büyük mikrobiyalit oluşumuna rastlandı
Yaşam
(İHA) - İhlas Haber Ajansı |
11.01.2023 - 11:51, Güncelleme:
11.01.2023 - 10:46 4076+ kez okundu.
Van Gölü kıyısında en büyük mikrobiyalit oluşumuna rastlandı
Van Gölü kıyısında en büyük mikrobiyalit oluşumuna rastlandı
Dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü, küresel iklim değişikliğinin etkisiyle alan kaybederken, kıyı şeridinde şu ana kadar karaya çıkmış en büyük mikrobiyalit oluşumlarından birine rastlandı.Dünyanın en büyük mikrobiyalitlerinin (dikitler) bulunduğu Van Gölü’nde, küresel iklim değişikliğinin etkisiyle su seviyesinde azalma meydana geldi. Van Gölü’nde su kaybının yaşanması, su altındaki mikrobiyalitlerin ortaya çıkmasına neden oldu. Özellikle son yağışlarından da nasibini alamayan Van’ın Erciş ilçesindeki Van Gölü kıyısında binlerce mikrobiyalit ortaya çıktı.“Önemli olan kar yağışıdır”İHA muhabirine konuşan Van YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, küresel ısınma sonucu Türkiye’deki birçok gölün kuruma noktasına geldiğini hatırlattı. Van Gölü’nün de küresel iklim değişiminden nasibini aldığını ve hızla çekilmeye başladığını ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Akkuş, “Bunun temel nedenlerinden biri de artık bizler kış mevsimine geç girip, yaz ayını erken karşılıyoruz. Bizim için önemli olan kar yağışıdır. Çünkü bu mevsimlerde yağan karlar, dağların doruklarında birikerek, yaz aylarında akarsuları besliyor. Bu akarsular ise çiftçiye sulama için su oluyor. Diğer taraftan üremek için derelere göç eden inci kefallerinin sağlıklı bir şekilde ürüyebilmelerini sağlıyor. Yağışın az olmasına karşılık yaz aylarında buharlaşmanın fazla olması nedeniyle Van Gölü’nün su kaybettiğini görüyoruz” dedi.“Bu yapılar dünyada sadece sodalı göllerde var”Van Gölü’nün dünyanın en özel ekosisteminden birini oluşturduğunu dile getiren Akkuş, “Van Gölü dünyanın en büyük sodalı gölüdür. Sodalı olması sebebiyle su altında mikrobiyalit denilen yapılar meydana geliyor. Bu yapılar dünyada sadece sodalı göllerde mevcuttur. Van Gölü tabanının farklı noktalarında tatlı su çıkışları var. Kalsiyumca zengin tatlı su, göldeki sodayla birleşip çökelmeye başlıyor. Çökelmeyle beraber burada siyanobakteriler ve algler faaliyete geçiyor. Daha sonra ağaç benzeri yapılar ortaya çıkıyor” diye konuştu.“Van Gölü, içinde daha nice gizemleri barındırıyor”Daha önce sadece dalış yaparken rastlanan mikrobiyalitlerin, gölün çekilmesiyle beraber kıyı şeridinde binlercesine rastlanıldığını belirten Akkuş, sözlerini şöyle sürdürdü:“Mikrobiyalitler Van Gölü’nün gizemlerinden sadece biridir. Van Gölü’nün çekilmesiyle beraber artık mikrobiyalitler ortaya çıktı. Mikrobiyalitler, bikarbonat yapıda oldukları için kırılgandırlar. Açığa çıkan mikrobiyalitlerin bazılarının kırıldığını görüyoruz. Van Gölü yeniden yükseldiği zaman içinde bulunduğumuz ‘mikrobiyalit tarlası’ tekrar oluşumuna devam edecektir. 800 bin yıllık Van Gölü tarihinde bunu birçok kez yaşamış. Yani şimdiki seviyesinin 150 metre üstüne çıkmış ve şimdi seviyesinin ise yüzlerce metre altına inmiştir.”
Van Gölü kıyısında en büyük mikrobiyalit oluşumuna rastlandı
Dünyanın en büyük sodalı gölü olan Van Gölü, küresel iklim değişikliğinin etkisiyle alan kaybederken, kıyı şeridinde şu ana kadar karaya çıkmış en büyük mikrobiyalit oluşumlarından birine rastlandı.
Dünyanın en büyük mikrobiyalitlerinin (dikitler) bulunduğu Van Gölü’nde, küresel iklim değişikliğinin etkisiyle su seviyesinde azalma meydana geldi. Van Gölü’nde su kaybının yaşanması, su altındaki mikrobiyalitlerin ortaya çıkmasına neden oldu. Özellikle son yağışlarından da nasibini alamayan Van’ın Erciş ilçesindeki Van Gölü kıyısında binlerce mikrobiyalit ortaya çıktı.
“Önemli olan kar yağışıdır”
İHA muhabirine konuşan Van YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, küresel ısınma sonucu Türkiye’deki birçok gölün kuruma noktasına geldiğini hatırlattı. Van Gölü’nün de küresel iklim değişiminden nasibini aldığını ve hızla çekilmeye başladığını ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Akkuş, “Bunun temel nedenlerinden biri de artık bizler kış mevsimine geç girip, yaz ayını erken karşılıyoruz. Bizim için önemli olan kar yağışıdır. Çünkü bu mevsimlerde yağan karlar, dağların doruklarında birikerek, yaz aylarında akarsuları besliyor. Bu akarsular ise çiftçiye sulama için su oluyor. Diğer taraftan üremek için derelere göç eden inci kefallerinin sağlıklı bir şekilde ürüyebilmelerini sağlıyor. Yağışın az olmasına karşılık yaz aylarında buharlaşmanın fazla olması nedeniyle Van Gölü’nün su kaybettiğini görüyoruz” dedi.
“Bu yapılar dünyada sadece sodalı göllerde var”
Van Gölü’nün dünyanın en özel ekosisteminden birini oluşturduğunu dile getiren Akkuş, “Van Gölü dünyanın en büyük sodalı gölüdür. Sodalı olması sebebiyle su altında mikrobiyalit denilen yapılar meydana geliyor. Bu yapılar dünyada sadece sodalı göllerde mevcuttur. Van Gölü tabanının farklı noktalarında tatlı su çıkışları var. Kalsiyumca zengin tatlı su, göldeki sodayla birleşip çökelmeye başlıyor. Çökelmeyle beraber burada siyanobakteriler ve algler faaliyete geçiyor. Daha sonra ağaç benzeri yapılar ortaya çıkıyor” diye konuştu.
“Van Gölü, içinde daha nice gizemleri barındırıyor”
Daha önce sadece dalış yaparken rastlanan mikrobiyalitlerin, gölün çekilmesiyle beraber kıyı şeridinde binlercesine rastlanıldığını belirten Akkuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mikrobiyalitler Van Gölü’nün gizemlerinden sadece biridir. Van Gölü’nün çekilmesiyle beraber artık mikrobiyalitler ortaya çıktı. Mikrobiyalitler, bikarbonat yapıda oldukları için kırılgandırlar. Açığa çıkan mikrobiyalitlerin bazılarının kırıldığını görüyoruz. Van Gölü yeniden yükseldiği zaman içinde bulunduğumuz ‘mikrobiyalit tarlası’ tekrar oluşumuna devam edecektir. 800 bin yıllık Van Gölü tarihinde bunu birçok kez yaşamış. Yani şimdiki seviyesinin 150 metre üstüne çıkmış ve şimdi seviyesinin ise yüzlerce metre altına inmiştir.”
Dünyanın en büyük mikrobiyalitlerinin (dikitler) bulunduğu Van Gölü’nde, küresel iklim değişikliğinin etkisiyle su seviyesinde azalma meydana geldi. Van Gölü’nde su kaybının yaşanması, su altındaki mikrobiyalitlerin ortaya çıkmasına neden oldu. Özellikle son yağışlarından da nasibini alamayan Van’ın Erciş ilçesindeki Van Gölü kıyısında binlerce mikrobiyalit ortaya çıktı.
“Önemli olan kar yağışıdır”
İHA muhabirine konuşan Van YYÜ Su Ürünleri Fakültesi Dr. Öğretim Üyesi Mustafa Akkuş, küresel ısınma sonucu Türkiye’deki birçok gölün kuruma noktasına geldiğini hatırlattı. Van Gölü’nün de küresel iklim değişiminden nasibini aldığını ve hızla çekilmeye başladığını ifade eden Dr. Öğretim Üyesi Akkuş, “Bunun temel nedenlerinden biri de artık bizler kış mevsimine geç girip, yaz ayını erken karşılıyoruz. Bizim için önemli olan kar yağışıdır. Çünkü bu mevsimlerde yağan karlar, dağların doruklarında birikerek, yaz aylarında akarsuları besliyor. Bu akarsular ise çiftçiye sulama için su oluyor. Diğer taraftan üremek için derelere göç eden inci kefallerinin sağlıklı bir şekilde ürüyebilmelerini sağlıyor. Yağışın az olmasına karşılık yaz aylarında buharlaşmanın fazla olması nedeniyle Van Gölü’nün su kaybettiğini görüyoruz” dedi.
“Bu yapılar dünyada sadece sodalı göllerde var”
Van Gölü’nün dünyanın en özel ekosisteminden birini oluşturduğunu dile getiren Akkuş, “Van Gölü dünyanın en büyük sodalı gölüdür. Sodalı olması sebebiyle su altında mikrobiyalit denilen yapılar meydana geliyor. Bu yapılar dünyada sadece sodalı göllerde mevcuttur. Van Gölü tabanının farklı noktalarında tatlı su çıkışları var. Kalsiyumca zengin tatlı su, göldeki sodayla birleşip çökelmeye başlıyor. Çökelmeyle beraber burada siyanobakteriler ve algler faaliyete geçiyor. Daha sonra ağaç benzeri yapılar ortaya çıkıyor” diye konuştu.
“Van Gölü, içinde daha nice gizemleri barındırıyor”
Daha önce sadece dalış yaparken rastlanan mikrobiyalitlerin, gölün çekilmesiyle beraber kıyı şeridinde binlercesine rastlanıldığını belirten Akkuş, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mikrobiyalitler Van Gölü’nün gizemlerinden sadece biridir. Van Gölü’nün çekilmesiyle beraber artık mikrobiyalitler ortaya çıktı. Mikrobiyalitler, bikarbonat yapıda oldukları için kırılgandırlar. Açığa çıkan mikrobiyalitlerin bazılarının kırıldığını görüyoruz. Van Gölü yeniden yükseldiği zaman içinde bulunduğumuz ‘mikrobiyalit tarlası’ tekrar oluşumuna devam edecektir. 800 bin yıllık Van Gölü tarihinde bunu birçok kez yaşamış. Yani şimdiki seviyesinin 150 metre üstüne çıkmış ve şimdi seviyesinin ise yüzlerce metre altına inmiştir.”
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.